[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
1982’de gitarist Jeff Hanneman ve Kerry King tarafından Los
Angeles’ta kurulan efsanevi thrash metal grubu Slayer, kadroya Tom
Araya ve Dave Lombardo’yu da aldıktan sonra yaklaşık 1 sene boyunca
yerel klüplerde sahne aldı. Grubu küçük sahnelerden çıkarıp isimlerini
cd kapaklarına taşıyan kişi Metal Blade Stüdyolarının sahibi Brian
Slagel oldu. O sıralarda Iron Maiden ve Judas Priest şarkılarını
coverlayan grup, Bitch grubunun Woodstock klübündeki performansından
önce sahne aldı. Grubun Iron Maiden’dan “Phantom of the Opera”yı
çalarken sergilediği performanstan etkilenen Slagel, toplama bir albüme
dahil olmaları için Slayer`a teklif götürdü. Metal Massacre adını
taşıyan bu toplama albüm için kaydedilen “Aggressive Perfector” metal
camiasında az sayıda dinleyiciye ulaşabilmesine rağmen grubun Metal
Blade ile anlaşma imzalamasını sağladı.
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
Grubun ilk albümü 1983’te “Show No Mercy” adıyla piyasaya sürüldü.
Kerry King’in babasından alınan borçlara Tom Araya’nın kenardaki parası
eklenerek kaydedilen albüm, eleştirmenler tarafından pek olumlu
değerlendirilmese de 1984’te gerçekleştirilen turne sayesinde gruba
belli sayıda hayran kitlesi kazandırdı. Aynı sene `Haunting the Chapel”
ep’sini piyasaya süren Slayer, öncekine göre thrash havası daha fazla
olan ve yine öncekine göre daha karanlık bir sound’la yoluna devam
ediyordu. Bu ep’de yer alan “Chemical Warfare” şarkısı günümüzde metal
müzik çatısı altında yapılan en ünlü çalışmalardan biri olarak kabul
ediliyor.
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
Haunting the West turnesinden sonra evine dönen grup elemanlarından
Kerry King, o dönemde yeni kurulmuş olan Megadeth’e dahil olmak üzere
gruptan ayrıldı. 5 konserden sonra Slayer’a geri dönen King, yaptığı
açıklamalarla Dave Mustaine’i kızdırmış ve iki grup arasında yıllarca
devam edecek olan analaşmazlığın tohumlarını ekmişti. King’in
dönüşünden sonra Combat Tour bünyesinde Venom ve Exodus’la sahne alan
grup, 1984’ün sonlarına doğru Live Undead adlı canlı performans
albümünü piyasaya sürdü. Bu arada “Show No Mercy” albümü bazı sorunlar
yüzünden ancak 1984 senesinde Avrupa’daki dinleyicilere ulaşabildi.
Slayer, ilk albümü maddi zorluklara göğüs gererek tamamlamıştı; fakat
bu sefer Meta Blade kayıtlar için gruba destek vermeye hazırdı.
Böylelikle Brian Slagel `in prodüktörlüğünü üstlendiği “Hell Awaits”
albümü kaydedildi. "At Dawn They Sleep", "Kill Again", "Necrophilliac"
ve "Hell Awaits" gibi klasikleşmiş parçaları içeren albüm,
eleştirmenler tarafından olumlu değerlendirildi ve efsanevi metal
albümleri arasındaki yerini aldı.
Hell Awaits’in başarısından sonra Def Jam Records’un demirbaşlarından
anlaşma teklifi alan grup bunu kabul etti. Her ne kadar Def Jam
rap/hip-hop tabanlı bir plak şirketi olsa da kayıt için önemli bir
bütçe ayıran büyük şirketlerden biriydi. Speed metal’den thrash’e geçiş
yapan Slayer, tarihinin en önemli albümlerinden birini hazırladı.
Gelmiş geçmiş en iyi thrash metal albümleri sıralamasında en üstte olan
“Reign in Blood” Dej Jam’in dağıtımcısı tarafından kapak tasarımı ve
sakıncalı sözleri nedeniyle reddedildi. En sonunda Geffen’den çıkan
albüm, bir aksilik nedeniyle radyolarda çalınmadı; fakat grubun
Billboard 200 listesine 94 numaradan girmesini sağladı. Albüm tanıtımı
için düzenlenen turneden sonra Dave Lombardo gruptan ayrıldı; fakat
ısrarlar üzerine 1987’de gruba döndü. Aynı sene içinde Slayer, Iron
Butterfly`ın "In A Gadda Da Vidda" şarkısını "Less Then Zero" filmi
için cover’ladı. Grup, kaydın sonucundan memnun kalmamıştı.
1988 tarihli “South of Heaven” önceki albümlere göre daha düşük tempoya
sahipti. Gruba o zaman dek en yüksek ticari başarıyı getiren albüm,
Billboard 200 listesinde 57 numaraya çıktı. 1990 tarihli "Seasons In
The Abyss" ise 92’de Altın Plak ödünülü aldı. 1990’da Clash of the
Titans turnesinde metal devleriyle aynı sahneyi paylaşan Slayer, 91’de
Decade of Aggression adını taşıyan iki cd’lik bir konser albümü
hazırladı. Slayer başarıdan başarıya koşuyordu, çünkü thrash metal o
sıralar altın devrini yaşamaktaydı. 1992’de Lombardo grubu yine bıraktı
ve onun yerine Paul Bostaph geçti. Sıradaki turne "Monsters Of Rock"
turnesi idi, Çek Cumhuriyeti, Almanya, Polonya ve İngiltere
ayaklarından oluşan bu turnede Slayer`a, Iron Maiden, Skid Row ve WASP
eşlik etti. Thrash metal yavaş yavaş ölmeye başlamıştı.Thrash grupları
ya yumuşayıp heavy metal, glam, power metale kayıyor ya da sertleşip
dark, doom, death metalle devam ediyordu. Bu süreçte ayakta kalabilen
çok az grup vardı.
Reign In Blood albümündeki sertlik 1994 tarihli yeni albüm “Divine
Intervention”da tekrarlandı. Albüme Killing Fields, Dittohead, Divine
Intervention gibi klasik şarkılar dahil edilmişti. Albüm, Billboard
listesine 8 numaradan giriş yaparak grubun o zamana kadarki en yüksek
liste başarısını beraberinde getirdi. Uzun süren bir turneden sonra
“Undisputed Attitude” adlı punk cover albümü hazırlayan grup, bu
albümde Minor Threat, T.S.O.L., D.R.I., D.I., Verbal Abuse, Dr. Know ve
The Stooges gibi grupların şarkılarına yer verdi. Albümün
yayımlanmasından kısa bir süre önce Bostaph gruptan ayrıldı ve yerine
Testament’in davulcusu Jon Dette geçti. Grup, 1996’da Ozzfest’te Ozzy
Osbourne, Danzig, Sepultura ve Fear Factory ile birlikte sahne aldıktan
sonra Jon Dette’i kovarak yerine çıktıkları turneyi kurtarması için
Bostaph’a bıraktı.
Grup, 1998’de “Diabolus in Musica”yı yayımladı. Nu-metal etkileşimleri
barındırdığına yönelik eleştiriler alan albüm, Billboard listesine 31
numaradan giriş yaptı. Aynı sene Berlinli dijital hardcore grubu Atari
Teenage Riot ve Slayer, Spawn filminin soundtrack’i için “No Remorse (I
Wanna Die) parçasını hazırladılar. Buna ek olarak bir de Black Sabbath
cover’ı kaydeden grup, 2001’de “God Hates Us All” albümünü
hayranlarının beğenisine sundu. Albümün çıkış parçası “Disciple” ile
Grammy’ye aday ilk kez olan Slayer, ödülü Tool’a kaptırdı. 11 Eylül
olaylarından sonra ortalık iyice karışmıştı. Turneler iptal ediliyor,
gruplar konser vermeye ya çekiniyor ya da konserleri mümkün olduğunca
ertelemeye çalışıyorlardı. Bu olayların yaşandığı ve grubun da turnede
olduğu sırada Bostaph gruptan ayrıldığını açıkladı. Slayer yine davulsuz
kalmıştı. Turneyi tamamlaması için Dave Lombardo’ya teklif götürüldü.
Teklifi kabul eden Lombardo bir süre sonra grubun kadrosuna tekrar
dahil oldu. 2006’da piyasaya sürülen “Christ Illusion”, 1990 tarihli
“Seasons in the Abyss”ten beri Lombardo’nun dahil olduğu ilk albümdü.
İlk haftasında 62.000 kopyası satılan albüm Billboard listesine 5
numaradan giriş yaptı. Grup böylece daha önce 8 numaradan giriş yapan
Divine Intervention’ın başarısını sollamış oldu. Albümden çıkan ilk
single “Eyes of the Insane” parçasına seçildi. Aynı zamanda Saw III
filminin soundtrack’ine dahil edilen parça, gruba 49ncu Grammy
Ödülleri’nde En İyi Metal Performans ödülünü kazandırdı. Christ
Illusion’ı yeni kapak tasarımı ve ekstradan eklenmiş bir şarkıyla
tekrar piyasaya süren grup, “Final Six” çalışmasıyla 50. Grammy
Ödülleri’nde bir ödülün daha sahibi oldu.
Slayer, plak şirketiyle yaptıkları anlaşmada geçen albüm sayısını bir
sonraki albümle birlikte doldurmuş olacak. Geçtiğimiz aylarda yapılan
bir röportajda Tom Araya grubun geleceğinin belirsiz olduğunu açıkladı.
Müzisyen, kendisini iyice yaşlandığında hala bu işi yapıyor olarak
düşünemediğini, önümüzdeki albümden sonra grubun oturup gelecek üzerine
düşünmesi gerekeceğini sözlerine ekledi.
1982’de gitarist Jeff Hanneman ve Kerry King tarafından Los
Angeles’ta kurulan efsanevi thrash metal grubu Slayer, kadroya Tom
Araya ve Dave Lombardo’yu da aldıktan sonra yaklaşık 1 sene boyunca
yerel klüplerde sahne aldı. Grubu küçük sahnelerden çıkarıp isimlerini
cd kapaklarına taşıyan kişi Metal Blade Stüdyolarının sahibi Brian
Slagel oldu. O sıralarda Iron Maiden ve Judas Priest şarkılarını
coverlayan grup, Bitch grubunun Woodstock klübündeki performansından
önce sahne aldı. Grubun Iron Maiden’dan “Phantom of the Opera”yı
çalarken sergilediği performanstan etkilenen Slagel, toplama bir albüme
dahil olmaları için Slayer`a teklif götürdü. Metal Massacre adını
taşıyan bu toplama albüm için kaydedilen “Aggressive Perfector” metal
camiasında az sayıda dinleyiciye ulaşabilmesine rağmen grubun Metal
Blade ile anlaşma imzalamasını sağladı.
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
Grubun ilk albümü 1983’te “Show No Mercy” adıyla piyasaya sürüldü.
Kerry King’in babasından alınan borçlara Tom Araya’nın kenardaki parası
eklenerek kaydedilen albüm, eleştirmenler tarafından pek olumlu
değerlendirilmese de 1984’te gerçekleştirilen turne sayesinde gruba
belli sayıda hayran kitlesi kazandırdı. Aynı sene `Haunting the Chapel”
ep’sini piyasaya süren Slayer, öncekine göre thrash havası daha fazla
olan ve yine öncekine göre daha karanlık bir sound’la yoluna devam
ediyordu. Bu ep’de yer alan “Chemical Warfare” şarkısı günümüzde metal
müzik çatısı altında yapılan en ünlü çalışmalardan biri olarak kabul
ediliyor.
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
Haunting the West turnesinden sonra evine dönen grup elemanlarından
Kerry King, o dönemde yeni kurulmuş olan Megadeth’e dahil olmak üzere
gruptan ayrıldı. 5 konserden sonra Slayer’a geri dönen King, yaptığı
açıklamalarla Dave Mustaine’i kızdırmış ve iki grup arasında yıllarca
devam edecek olan analaşmazlığın tohumlarını ekmişti. King’in
dönüşünden sonra Combat Tour bünyesinde Venom ve Exodus’la sahne alan
grup, 1984’ün sonlarına doğru Live Undead adlı canlı performans
albümünü piyasaya sürdü. Bu arada “Show No Mercy” albümü bazı sorunlar
yüzünden ancak 1984 senesinde Avrupa’daki dinleyicilere ulaşabildi.
Slayer, ilk albümü maddi zorluklara göğüs gererek tamamlamıştı; fakat
bu sefer Meta Blade kayıtlar için gruba destek vermeye hazırdı.
Böylelikle Brian Slagel `in prodüktörlüğünü üstlendiği “Hell Awaits”
albümü kaydedildi. "At Dawn They Sleep", "Kill Again", "Necrophilliac"
ve "Hell Awaits" gibi klasikleşmiş parçaları içeren albüm,
eleştirmenler tarafından olumlu değerlendirildi ve efsanevi metal
albümleri arasındaki yerini aldı.
Hell Awaits’in başarısından sonra Def Jam Records’un demirbaşlarından
anlaşma teklifi alan grup bunu kabul etti. Her ne kadar Def Jam
rap/hip-hop tabanlı bir plak şirketi olsa da kayıt için önemli bir
bütçe ayıran büyük şirketlerden biriydi. Speed metal’den thrash’e geçiş
yapan Slayer, tarihinin en önemli albümlerinden birini hazırladı.
Gelmiş geçmiş en iyi thrash metal albümleri sıralamasında en üstte olan
“Reign in Blood” Dej Jam’in dağıtımcısı tarafından kapak tasarımı ve
sakıncalı sözleri nedeniyle reddedildi. En sonunda Geffen’den çıkan
albüm, bir aksilik nedeniyle radyolarda çalınmadı; fakat grubun
Billboard 200 listesine 94 numaradan girmesini sağladı. Albüm tanıtımı
için düzenlenen turneden sonra Dave Lombardo gruptan ayrıldı; fakat
ısrarlar üzerine 1987’de gruba döndü. Aynı sene içinde Slayer, Iron
Butterfly`ın "In A Gadda Da Vidda" şarkısını "Less Then Zero" filmi
için cover’ladı. Grup, kaydın sonucundan memnun kalmamıştı.
1988 tarihli “South of Heaven” önceki albümlere göre daha düşük tempoya
sahipti. Gruba o zaman dek en yüksek ticari başarıyı getiren albüm,
Billboard 200 listesinde 57 numaraya çıktı. 1990 tarihli "Seasons In
The Abyss" ise 92’de Altın Plak ödünülü aldı. 1990’da Clash of the
Titans turnesinde metal devleriyle aynı sahneyi paylaşan Slayer, 91’de
Decade of Aggression adını taşıyan iki cd’lik bir konser albümü
hazırladı. Slayer başarıdan başarıya koşuyordu, çünkü thrash metal o
sıralar altın devrini yaşamaktaydı. 1992’de Lombardo grubu yine bıraktı
ve onun yerine Paul Bostaph geçti. Sıradaki turne "Monsters Of Rock"
turnesi idi, Çek Cumhuriyeti, Almanya, Polonya ve İngiltere
ayaklarından oluşan bu turnede Slayer`a, Iron Maiden, Skid Row ve WASP
eşlik etti. Thrash metal yavaş yavaş ölmeye başlamıştı.Thrash grupları
ya yumuşayıp heavy metal, glam, power metale kayıyor ya da sertleşip
dark, doom, death metalle devam ediyordu. Bu süreçte ayakta kalabilen
çok az grup vardı.
Reign In Blood albümündeki sertlik 1994 tarihli yeni albüm “Divine
Intervention”da tekrarlandı. Albüme Killing Fields, Dittohead, Divine
Intervention gibi klasik şarkılar dahil edilmişti. Albüm, Billboard
listesine 8 numaradan giriş yaparak grubun o zamana kadarki en yüksek
liste başarısını beraberinde getirdi. Uzun süren bir turneden sonra
“Undisputed Attitude” adlı punk cover albümü hazırlayan grup, bu
albümde Minor Threat, T.S.O.L., D.R.I., D.I., Verbal Abuse, Dr. Know ve
The Stooges gibi grupların şarkılarına yer verdi. Albümün
yayımlanmasından kısa bir süre önce Bostaph gruptan ayrıldı ve yerine
Testament’in davulcusu Jon Dette geçti. Grup, 1996’da Ozzfest’te Ozzy
Osbourne, Danzig, Sepultura ve Fear Factory ile birlikte sahne aldıktan
sonra Jon Dette’i kovarak yerine çıktıkları turneyi kurtarması için
Bostaph’a bıraktı.
Grup, 1998’de “Diabolus in Musica”yı yayımladı. Nu-metal etkileşimleri
barındırdığına yönelik eleştiriler alan albüm, Billboard listesine 31
numaradan giriş yaptı. Aynı sene Berlinli dijital hardcore grubu Atari
Teenage Riot ve Slayer, Spawn filminin soundtrack’i için “No Remorse (I
Wanna Die) parçasını hazırladılar. Buna ek olarak bir de Black Sabbath
cover’ı kaydeden grup, 2001’de “God Hates Us All” albümünü
hayranlarının beğenisine sundu. Albümün çıkış parçası “Disciple” ile
Grammy’ye aday ilk kez olan Slayer, ödülü Tool’a kaptırdı. 11 Eylül
olaylarından sonra ortalık iyice karışmıştı. Turneler iptal ediliyor,
gruplar konser vermeye ya çekiniyor ya da konserleri mümkün olduğunca
ertelemeye çalışıyorlardı. Bu olayların yaşandığı ve grubun da turnede
olduğu sırada Bostaph gruptan ayrıldığını açıkladı. Slayer yine davulsuz
kalmıştı. Turneyi tamamlaması için Dave Lombardo’ya teklif götürüldü.
Teklifi kabul eden Lombardo bir süre sonra grubun kadrosuna tekrar
dahil oldu. 2006’da piyasaya sürülen “Christ Illusion”, 1990 tarihli
“Seasons in the Abyss”ten beri Lombardo’nun dahil olduğu ilk albümdü.
İlk haftasında 62.000 kopyası satılan albüm Billboard listesine 5
numaradan giriş yaptı. Grup böylece daha önce 8 numaradan giriş yapan
Divine Intervention’ın başarısını sollamış oldu. Albümden çıkan ilk
single “Eyes of the Insane” parçasına seçildi. Aynı zamanda Saw III
filminin soundtrack’ine dahil edilen parça, gruba 49ncu Grammy
Ödülleri’nde En İyi Metal Performans ödülünü kazandırdı. Christ
Illusion’ı yeni kapak tasarımı ve ekstradan eklenmiş bir şarkıyla
tekrar piyasaya süren grup, “Final Six” çalışmasıyla 50. Grammy
Ödülleri’nde bir ödülün daha sahibi oldu.
Slayer, plak şirketiyle yaptıkları anlaşmada geçen albüm sayısını bir
sonraki albümle birlikte doldurmuş olacak. Geçtiğimiz aylarda yapılan
bir röportajda Tom Araya grubun geleceğinin belirsiz olduğunu açıkladı.
Müzisyen, kendisini iyice yaşlandığında hala bu işi yapıyor olarak
düşünemediğini, önümüzdeki albümden sonra grubun oturup gelecek üzerine
düşünmesi gerekeceğini sözlerine ekledi.