OyunForum - Strateji Oyun Forum

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
OyunForum - Strateji Oyun Forum

Forumumuz Bir Strateji Oyunları Forumudur.!


    Black Metal'in Efsanesi Deadly Kristin Müslüman Oldu

    EZAYAH
    EZAYAH
    StratejiForum Kurucu
    StratejiForum Kurucu


    Mesaj Sayısı Mesaj Sayısı : 330
    Katılım Katılım : 31/01/11
    Yaş Yaş : 30
    Konum Konum : İzmir

    Black Metal'in Efsanesi Deadly Kristin Müslüman Oldu Empty Black Metal'in Efsanesi Deadly Kristin Müslüman Oldu

    Mesaj tarafından EZAYAH Salı Şub. 01, 2011 2:06 pm

    Black Metal'in efsane grubu Ancient'in bayan solisti Deadly Kristin İslamiyeti nasıl seçti?

    [Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

    Müslüman olan 1997-2004 yılları arası black metalin efsanevi grubu
    Ancient'in bayan solisti Deadly Kristin, İslamiyeti seçişini anlattı.
    İşte Kur’anı Kerim’le bir tanışma öyküsü:

    1990'lı yılların başlarında İtalyan ve İsviçreli metal ve gotik
    gruplarda solistlik yapmaya başlayan, kısa sürede yıldızı parlayıp
    1997-2004 yılları arası black metalin efsanevi grubu Ancient'in bayan
    solisti olarak ün salan Deadly Kristin yakın zaman önce müslüman
    olduğunu açıkladı.

    Dünya, kâinat’ın esrarları, ölümden sonra hayat, insan etkileşimleri,
    vb. Hakkında bir kitap hazırlığı içindeyken Kur’anı Kerim’le tanıştı ve
    hayatının dönüm noktasını oluşturan bir karar aldı. Hayatının geri kalan
    kısmını yaratanına isyanlarla değil onunla dost olarak geçirecekti;
    belki bir Mevlana belki bir Yunus olacaktı. Yüz ****en derecelik bu
    dönüş basının ilgisini çekerken başta ailesi olmak üzere bir çok
    hayranının tepkisine yol açtı. Deadly’nin aldığı bu karar herkesi
    sarsmıştı. Adeta mateme bürünen babasına ‘atesit olmanı tercih ederim.’
    dedirtmiş, yıllarca aynı sahneyi ve emeli paylaştığı Aphazel’in yüzünde
    alaylı bir gülümsemeye dönüşmüştü. Öyle ya da böyle o seçimini yapmış,
    kendisiyle buluşmuştu, müslüman olmuştu. Daha ne olsundu?! Her gün
    Myspace.com’dan binlerce kişi tarafından ziyaret web sitesinde İslam’a
    atılan iftiralara cevaplar veriyor ve insanların gerçek İslam hakkında
    bilgi edinmelerini sağlıyor. Şu sıralar Avusturya’da yaşamasına rağmen
    herkese bir web sitesi yakınlığında duran sanatçı müslüman bir
    müzisyenle evli ve ‘Sufi Rock’ adını verdiği bir tarz üzerinde
    çalışıyor.

    ARTIK MÜSLÜMAN’IM, BLACK METAL YAPMAM
    Blak metal rock’ın efsanevi grubu Ancitent’in kadın solisti Deadly
    Kristin’e bir şeyler oldu. Kristin’in yakın zaman önce Müslümanlığını
    açıklamasıyla birlikte yer yerinden oynadı. Bu değişim, aldığı tepkiler
    onu münzevi bir yaşam şekline itmediği gibi sanılanın aksine yaklaşık 18
    yıllık rock geçmişinin üzerine bir çizik de atmadı.
    O hâlâ İtalyan rockının en sevilen şarkıcılarından biri. Kendi deyimiyle
    belki birkaç arkadaş ve birkaç hayran kaybetti ama yeni arkadaşlar ve
    yeni hayranlar kazandı. Benimsediği yeni dünya görüşünü müziğine de
    yansıtan Kristin Müslüman olduktan sonra Hayam Nur ismini kullanmaya
    başladı. 1997’de dahil olduğu Ancitent’le 2003’te yolları ayrılan
    Kristin bu ayrılığa rağmen 2005’te Dreamlike Horror’un başlangıç
    albümünde grupla birlikte çalıştı. “Delightful Suicides-Zevkli
    İntiharlar” isimli bu albüm rock müzik sahasında Yunanistan’ın en iyi
    bağımsız plak şirketi olan Sleaszy Müzik tarafından piyasaya sürüldü.
    Halen İsveç’te yaşayan sanatçı 2006’dan beri İsveç Radyosu P4’te her
    perşembe sabahı 08.15-09.00 arası canlı tartışmaların yapıldığı,
    uluslararası müzik sahnesinden yeni single’ların tanıtıldığı bir talk
    show programı yapıyor. İslam dendiğinde intihar bombalamaları ve kumda
    koşan silahlı çocukların akla geldiği bir ülkede İslam’ı seçen Deadly
    Kristin’le 2005 yılında başlayan bu ilginç değişim öyküsünü konuştuk.

    Allah’a yönelişiniz sanatsal arayışlarınızın bir parçası olarak mı gelişti, nasıl oldu?
    Öyle de diyebiliriz. Dünya, kâinatın esrarları, ölümden sonra hayat,
    insan etkileşimleri, vb. hakkındaki teorilerimi bir araya toplayan,
    varoluşçu bir kitap yazıyordum. Teorilerime somut ve bilimsel bir temel
    verebilmek için daha fazla bilim, kimya, fizik, biyoloji ve astronomi
    çalışmaya başladım.
    Kitapla ilgili çalışmalarımı yarı yarıya tamamladığım bir noktada iki
    Müslüman entelektüelle tanıştım ve fikir alışverişinde bulunmaya
    başladık. Bu arkadaşlar benim teorilerimi anlamakla kalmayıp, Kur’an’ın
    benzer şeyleri daha büyük bir detayla açıkladığını bana gösterdiklerinde
    şok yaşadım ve aniden bakışım değişti ve İslam’a karşı giderek büyüyen
    bir ilgi beslemeye başladım. Daha yakından tanımak istedim, daha fazla
    öğrenme ihtiyacı duydum. Arkadaşım Davud, bana İtalyanca bir Kur’an
    verdi. Okumaya başladım. Her gece en az bir saat yatağımda oturup bir
    sûre, ardından diğer bir sûreyi okuyor ve ertesi gün okuduklarımı onunla
    konuşuyordum.

    Peki, bu köklü değişim ne zaman gerçekleşti?
    Tanıkların önünde resmi olarak şehadet getirdiğimde Mart 2006 idi. Ama
    bundan aylar önce (2005 yılında) kendi kalbimde Müslüman olmuştum.
    Aslında ilk şehadetimi dediğim gibi kendi dairemde tek başınayken
    getirdiğimi hatırlıyorum. O yaz Kur’an okumaya başladım. 2005 Ramazan’ı
    benim ilk Ramazan’ımdı, oruç tutmaya başladım. Bütün ay boyunca oruç
    tuttum.

    Hiç tereddütleriniz olmadı mı? (Caydırıcı faktörler yok muydu? Aile, arkadaşlar, şöhret, vs...)
    Olmadı Elhamdülillah! Kur’an’ı okumak, gerçeği aynı ilk kez görmek gibi.
    Sanki biri dünyayı görmek üzere kullandığım filtreyi gözlerimden
    kaldırmış gibi. İslâm’ı bulmuş olduğum için kendimi çok kutsanmış
    hissediyorum! Aileme Müslüman olacağımı söylediğimde çok şiddetli tepki
    verdiler.
    Babam, ateist olmamı tercih edeceğini söyledi! Annem dışında herkes
    benimle arasına görünmez bir duvar koymuştu. Ama zamanla kabul ettiler.
    Şu an İslâm’ın benim içimdeki güzel şeyleri açığa çıkardığını, şimdiye
    kadarkinden çok daha iyi biri olduğumu görebiliyorlar. Hayranlarım da da
    çok şaşırdı. Metal dünyasında konuşulacak çok şey vardı ve sayısız
    röportaj yaptım. Eski takipçilerimden bazılarını kaybetmiş olabilirim;
    fakat kesinlikle yeni hayranlar kazandım. Hayranlarımdan bir kısmı benim
    gibi Müslüman oldu. Elhamdülillah!

    Ancitent gibi metalin en koyu tınılarıyla demlenen bir grup için böyle bir değişiklik kabullenilebilir miydi?
    Gruptan İsveç’e taşındıktan sonra, 2003’ün sonlarına doğru
    ayrılmıştım zaten. Ancitent’te bu konu hakkında konuştuğum tek kişi
    Aphazel’di. Ona bunu anlattığımda hiçbir şey söylemeyip gülümsemişti.
    Gülümsemesini durduramamıştı. Bununla eğleniyor gibiydi. Bana hiçbir
    zaman neden Müslüman olduğumu sormadı. Sadece kabul etti ve büyük bir
    ihtimalle bunu beklenmedik ve gülünç buldu. Çünkü artık onun tanıdığı
    Deadly değildim. Grubun geri kalan üyeleri bunu internetten, yaptığım
    röportajlardan ve web sitemden öğrendiler. Aklımı kaçırdığımı düşünenler
    oldu.

    Basın için sansasyonel tatlar içeren bir konu başlığı olmuşsunuzdur herhalde.
    Oh evet, internette ve birçok müzik dergisinde bu konu hakkında çok
    söylemler oldu. Ama olabildiğince seviyeli söylemlerdi bunlar. Hepsi
    neden dinî bir yaşam tarzı benimsediğim ve neden dinler arasından
    İslâm’ı kucakladığım yönünde, beni anlama yönünde yoğun bir gayret
    içindeydi. Basının bu ilgisi Allah’ın bir lütfuydu benim için.
    Böylelikle İslâm’a ve Müslümanlara duyulan öfke ve önyargıları belki bir
    nebze kırmaya ve İslâm ve Kur’an hakkında doğru mesajlar vermeye
    çalıştım.

    Gözlerinizdeki filtre kalktı ve her şeyi farklı görmeye başladınız.
    Peki bu filtre kulaklarınızda da var mıydı? Sesleri algılayışınızda bir
    farklılık oldu mu? Şimdi müzik, hayatınızın neresinde duruyor?

    Şu an Müslüman olduğum için doğal olarak bir black metal grubunda
    çalamam. Hâlâ rock ve metal müziği seviyorum. Fakat bunun pozitif bir
    his vermesi ve mutlu bir mesaj içermesi gerekiyor. Black metal, negatif
    bir müzik. Hayatın en karanlık yanlarını, korkuları, düş kırıklığını ve
    öfkeyi ifade ediyor. Allah’a şükürler olsun ki bunlar geçmişte kaldı.

    Geriye baktığınızda nelerden pişmanlık duydunuz?
    Müzikal anlamda hiçbir şeyden pişmanlık duymuyorum. Ama hayatım
    boyunca gerçek ahlâki bir rehberden tamamen yoksun yaşadığımın farkına
    varmak kalbime çok ağır gelmişti. Geçmişimden sahneler aniden aklımda
    beliriyordu, içine girdiğim durumlar, kötü bir şekilde incittiğim
    insanlar, bütün bencilliğim kafamın arkasındayken şimdi yüzeye
    çıkıyorlardı. Bütün hatalarım ve yanlışlarım için Allah beni affetsin
    inşallah!

    SIĞ ÜNLÜLERİ ÖNÜMÜZE İTİYORLAR
    İsveç radyosu P4’te dünya müzik meselelerinin de konuşulduğu bir
    program yapıyorsunuz. Dünyayı yöneten müzik ve insanların bu müzik
    karşısındaki duruşunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
    Müzik insanların zihin ve düşünceleri üzerinde büyük bir güce ve
    etkiye sahip. Sadece zihin üzerinde değil hatta vücut üzerinde bile
    etkisi var. Biliyoruz ki; var olan her şey titreşir. Müzik de fiziksel
    olarak fizik vücudumuzun titreşimlerini etkileyebilecek bir titreşimdir.
    Çok güçlü bir araç. Doğru ve pozitif bir şekilde kullanırsanız
    kesinlikle bireyler ve birey toplulukları için büyük bir etkisi olur.
    Günümüzde müzik endüstrisini kontrol edenler ve nasıl bir dünyanın
    olması gerektiğine karar verenler medya patronları. İnsanlar koyun
    gibiler. Televizyonda bir şey görüyorlar ve aynı onun gibi davranmaya
    başlıyorlar. Sanki TV, onların tanrısı gibi orada gördükleri her şeye
    uymak zorundalar.

    Şu an TV ve radyolar en anlamsız ve sığ artist ve ünlüleri önümüze
    itiyorlar. MTV’nin ne hale geldiğine bakın! Jackass gibi programlar
    idiotları meşhur yaptı. Onun harika olduğuna inandırmak için size baskı
    yapıyorlar.


    MEDYA İSLAM’LA SAVAŞ HALİNDE

    Avrupa’da müzik kanallarında Müslüman müzisyenlerin kliplerinin yayınlanmayışı konusunda ne düşünüyorsunuz?
    Müslüman sanatçıların klipleri yayınlanmıyor. Çünkü bütün medya,
    İslâm’la savaş halinde. Bu bütün dünyaya yayılmış olan anti İslâm
    propagandasının bir sonucu. Dünyanın bütün büyük TV istasyonları ve
    gazeteleri İslâm’ın bir düşman olarak portresinin çizilmesi uğruna çok
    katı politikalar uyguluyorlar. İslâm’ın içindeki bütün iyilikleri baskı
    altında tutabilmek için ellerinden geleni yapıyorlar. Ama umudum o ki;
    bu ileride geri tepecek ve gelecekte gerçekten bunun tam tersi şeyler
    olacak. Sonunda insanlar bütün bu sığlıklardan yorulup daha derin ve
    anlamlı şeyleri arayacaklar. Buna karşılık bir ‘(Müslüman) müzisyenler
    birliği’ fikri bile gündeme gelmedi.

    Sizce böyle bir beraberliğe ihtiyaç yok mu?
    Kesinlikle. Sesimizin duyulmasını sağlamak bizim elimizde ve internet
    bunun için büyük imkânlar sunuyor. İslâm ve sanatımız hakkında
    insanların doğru bilgi sahibi olabilmeleri için birbirimize kenetlenip
    elimizden geleni yapmamız gerektiğine inanıyorum.

      Forum Saati Perş. Eyl. 19, 2024 4:45 pm